Kadınlık Hallerine Giriş I
vaziyetname tarafından
Artık şu sevgili kanser ve Cemo, bir olmuşlar, el ele tutuşmuşlar da yapmışlar mı desem, tek kol çengi, birer başlarına buyruk yapmışlar mı desem, ne desem bilmiyorum ama bende bir haller yaptılar orası kesin. Bu haller sanırım kadınlık hallerinin bazıları. Aşağıda irdeliyorum.
PMS: Durup dururken ağlama isteği, ayak üşümesi ve canın tatlı çekmesi tabii ki. Var.
Hamilelik: Sabah bulantısı var, aşerme var, sevdiğin bir kokuyu aniden hiç sevmemek var, sık sık çiş yapmak var afedersiniz.
Menopoz: Ateş basması var, soğuk soğuk terleme var, sonra şu durup durup ağlama konusu…
Durum budur.
Şimdi, yılın annesi abes olur da, “2013 Feminist Empati Kralı” neden olmayayım. Adaylığımı koyuyorum. (Empati Kralı şöyle bir şey olabilir mesela)
Bu arada kızlar, sizi her gün daha iyi anlıyor, daha çok seviyorum.
Usta,
dün Can Yayınları’nda Sırma hanımla konuşurken laf nereden geldiyse (aslında nereden geldiğini biliyorum ama o meşum kadının adını senin sayfalarına da taşımayacağım) Kuzguncuk üzerinden sana kadar geldi. Neredeyse yıldırım hızıyla. Kötü haberin tez yayılması geyiğinde olduğu gibi. Beyaz ışıklı bir odada güzel güzel oturmuş kahve içiyorduk, birden bir hastane odası çiğliği içine düştük. Sözcükler de uzayıp sarkmaya başladı kendiliğinden.
Böyle durumlarda ne denir hayatım boyunca öğrenemedim.
Yardımım dokunursa, çekinme ara. Ne bileyim bankta oturup pipetle rakı içmek falan ister belki canın!
Şimdiden sıkı bir takipçin oldum bilesin.
Kolaylıklar dilerim. Sevgiyle.
Kaannn, allah seni bildiği gibi yapsın e mi, durduk yerde sinir sinir güldürüyorsun beni…
Empati krallığı adaylığın ise, hamilelik ihtimali eksi sıfır, PMS’nin neyi ifade ettiğini çoktan unutmuş (ve de hiç hatırlamak istemeyen) ve hatta menopoz vehametini bile geçireli yıllar olmuş biri olarak, beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor… ama itiraf etmem gerek ki portreyi çok beğendim, hele hele o neredeyse farkedilemeyecek derecedeki şaşılık, bitirdi beni…
bir de ufak bir önerim var: (Bütün Kemal’lerin affına sığınarak) gel şu Chemo/Kemo/Kimo karışıklığına bir son verelim, büyüğüne Kemal; küçüğüne Kemoş diyelim…
Kral sana da benzemiyor değil bi yandan
Kadınlık veya kortizon halleri… Benim gezi olaylarında hastanede doktorlara danıştığım şeydi bu; acaba RTE’nın halleri aşırı kortizondan mı?… Yani kortizon nelere kadir.
Gerçekten büyük edebiyatçısın usta
Ömer
“Ömer”le aynı fikirdeyim Kaan. Aşağıdaki komşun bir teklif getirmeden bir görüşme yapabilir miyiz Oğlak için…
(bu yorumda hiç bir espri niyeti yok, lutfen ona göre değerlendir…)
kagan kardes,
sonunda, ve de sayende, bir yere daha uye oldum.. yeni bir kullanici adi (aslinda benimki mumkun oldugunca hep ayni), yeni bir sifre daha hayatima girdi sayende.
yazdiklarin kadar seni izliyor, kuzguncuk sohbetlerimizi ozluyorum..
kalemine ve vucuduna kuvvet,
sevgi ve selamlar
Selam Kaan,
Ben de sıkı takipçilerindenim, o kadar ki her iki gözümdeki konjektivit nedeniyle 4-5 gün hiçbir şey okuyamadım. Gözüm biraz açılınca ilk okuduğum şey senin blogun. Yeni bir yazarla karşılaşmanın heyecanı olsa gerek.
Bu arada ben kimim diye merak edersin diye hemen referanslarımı veriyorum: Bodrum dolaylarından Çiğdem ve Mahmut!
Kızlık bozulmasını doğrudan atlayıp menopoza sıçramışsın; empati istiyorsan baştan başla!…